Alkali Su Cihazı – Hidrojenli Su Nasıl Üretilir?
Hidrojenli Su Nasıl Üretilir?
Hidrojenli su üretme matarası aracılığıyla elde edebileceğiniz bu canlı su türü, klor, oksijen ve nitrojen gibi elementleri sudan dışarı pompalar. İçme suyunun içine ise moleküler hidrojen antioksidanları pompalar. Bu sayede hidrojenden zengin, canlı, mineralleri korunmuş bir su içebilirsiniz. Yanınızda taşıyabileceğiniz hidrojenli su matarası sayesinde dışarıda olduğunuz zamanlarda da güvenle su tüketebilirsiniz.
Antioksidan su üretme cihazıyla her an her yerde sağlıkla su içebilirsiniz. Böylece dışarıda su içme ihtiyacı hissettiğinizde mineralce zengin, kendi hidrojen suyunuzu hızlıca üretip tüketebilirsiniz. Moleküler hidrojen antioksidanlarına sahip su içerek kendi sağlığınıza yatırım yapmak için şimdi Ternion alkali su cihazını deneyebilirsiniz. Alkali su cihazı ve alkali su hakkında daha detaylı bilgi için okumaya devem ediniz.
Hidrojenli Su İçmenin Faydaları Nedir?
Hidrojen doğada kolayca bulunması ve çok yönlü faydalara sahip olması nedeniyle tıbbi uygulamalarda sık olarak kullanılır. Hidrojen bakımından zengin ve canlı su içmenin faydaları arasında:
- Antiapoptik özelliği sayesinde hücre ölümünü, kas ve eklem problemlerini gidermesi
- Antioksidan özelliği sayesinde serbest radikalleri uzaklaştırması
- Antiinflamatuar özelliği sayesinde iltihaplanmaları önlemesi ve gidermesi
- Ödemi ve üreyi vücuttan uzaklaştırarak kilo vermeyi kolaylaştırması gibi çeşitli özelliklerden bahsetmek mümkündür.
Hidrojenli su tüketimi yanında tıp alanında hidrojenin kullanımı ventilasyon ve serum şeklinde olmak üzere farklı kullanımları bulunur. Solunum yolu fonksiyonlarını düzenleyerek, astım ya da alerji gibi hastalıklarda semptomların azalmasına yardımcıdır. Serum yoluyla alındığında damar ve kan hücrelerinin iyileşmesine yardım eder. Yine hücre yenilenmesine katkıda bulunur.
Hidrojenli Su Ne İşe Yarar?
Hidrojen bakımından zengin su tüketmek, sağlıklı kan dolaşımına sahip olmanıza yardımcıdır. Ayrıca su aracılığıyla alacağınız moleküler hidrojen, hücre yenilenmesine sağladığı katkı ve metabolizmayı düzenleyici etkisiyle yaşam konforunuzu artırır. Düzenli olarak hidrojenli su tüketimiyle kendinizi daha zinde ve enerjik hissedebilirsiniz. Suyun hücreye daha etkili bir şekilde nüfuz etmesine yardımcı olan hidrojen molekülü, vücudunuzun ihtiyaç duyduğu suyu bütün organlara ve hücrelere dengeli bir şekilde dağıtır.
Hidrojen Nedir?
Hidrojen, kokusuz ve renksiz bir gazdır. Atom numarası 1 olan hidrojen elementi, sağlık alanında serum takviyesi, hidrojen gazı soluma, hidrojenli su içme gibi birçok alanda kullanılır. Her bir kullanım alanı sağlık açısından farklı şekillerde fayda sağlar. Kütlesi 1,00794 g/mol olan hidrojen atomu en hafif ve doğada en çok bulunan elementtir. Bu nedenle işlenmesi ve kullanılması kolaydır. Ayrıca işlevselliği nedeniyle hidrojen sağlık alanında sıklıkla kullanılmaktadır.
Hidrojenli Su Nedir?
Aslında su zaten H2O yani iki hidrojen bir oksijen atomunun bir araya gelmesiyle oluşur. Ancak biyolojik saatinize iyi gelen ve birçok hastalığın tedavisinde de kullanılan hidrojenli su klasik içme suyundan biraz daha farklıdır. PH seviyesi en az 7,5 olan alkali ve hidrojen bakımından zengin su; magnezyum, potasyum gibi vücudun protein enzimlerini iyileştiren yararlı bileşenleri içinde barındırır. Hidrojen suyu, çeşitli canlı ve faydalı bakteri, mineral, vitamin bileşeni içerir. Hidrojenli su içinde moleküler hidrojen antioksidanları bulunur.
ORP Nedir? Sağlığımız için Tam Olarak Ne İşe Yarar?
ORP Nedir sorusuna kısaca bir maddenin başka bir maddeyi oksitleme veya indirgeme kabiliyetinin derecesini gösteren bir ölçümdür diyebiliriz.
Günümüzde su kaynakları üzerinde çok durulan bir konu iken tüm yaşam formlarını etkileyen su kirliliği konusu da aynı derece önemlidir. Doğal kaynakların yanı sıra insan kaynaklı kirleticiler yeraltı sularından ve içme suyuna akar ve su kirliliği oluşur. Dolayısıyla Oksidasyon Azaltma Potansiyeli (ORP), bu tür reaksiyonların suyunuzda meydana gelme potansiyelini ölçer.
Örneğin yüzme havuzunun oksidasyon potansiyeli ne kadar yüksek olursa (+650 ile +750 mV arasında), dezenfektan o kadar verimli olur. Daha verimli dezenfektan, daha güvenli, daha temiz su anlamına gelir. Bu da iyi bir şeydir. Güvenli içme suyu ise +200 ile +600 mV arasında ORP ’ye sahiptir.
Bilim adamları suyun kalitesini ölçen ORP yöntemi ile yeraltı suyu, belediye musluk suyu ve atık su arıtma sistemleri dahil olmak üzere çok çeşitli su sistemlerinin test edilmesini önemli bulmaktadır. Bu durumda kısada ORP; su kalitesini test eden, bir maddenin başka bir maddeyi oksitleme veya indirgeme kabiliyetinin derecesini gösteren bir ölçümdür diyebiliriz.
Sağlık Açısından Orp Nedir?
ORP Nedir derken bu kavramı yakından tanımak adına oksidasyondan biraz bahsetmek gerekir. Oksidasyon işleminde metal ve oksijen tepkimeye girerek metal-oksit oluşturur. Dolayısıyla oksitlenme aslında maddelerin elektron verme süreçlerinin sonucudur.
Oksidasyonun sağlığı ilgilendiren kısmı gıda tüketiminde başlar. Çünkü bazı gıdalar yüksek oksit yapıcı etkide, elektron yoksunudur. Eğer okside edici yiyecekler, içecekler tüketilirse vücut sıvılarının kimyası olumsuz yönde etkilenir.
Bunun tam tersine, organik yetiştirilmiş besinler tüketildiğinde bu yiyeceklerde fazla bulunan negatif hidrojen iyonları vücut sıvılarına olumlu etki yapacaktır. Yani yiyecekler söz konusu olduğunda ORP değerleri değişkenlik gösterir.
Bu noktada yapılması gereken şey vücudumuzu olabildiğince okside olmaktan korumak ve sağlığımız için yediklerimiz ve içtiklerimizin negatif ORP değerine sahip olmasına önem vermek. Örneğin; alkollü içecekler, soda, et vb. gibi çok popüler olan bazı yiyecek ve içeceklerin çok güçlü okside edici özellikte olduğunu bilmekte fayda var.
Ayrıca taze yiyecekler ile bunların işlem görmüş halleri arasında ilginç kıyaslamalar da yapılabilir. Örneğin, taze sıkılmış portakal suyunun ORP değeri -100 ila -200mV arasındayken, birçok paketlenmiş portakal suyunda bunun +200mV gibi oldukça yüksek bir değerde olduğu görülmektedir.
ORP Okumaları Su Testi İçin Neden Önemlidir?
Bizi çevreleyen fiziksel dünyada görme sekte, havada, suda, toprakta ve vücudumuzda kesintisiz bir elektron alışverişi vardır. (Bu elektron transfer hızı mV cinsinden ölçülür). Elektron eksikliği olan maddeler elektronları mümkün olan her yerde arayan oksitleyici maddelerdir; elektron fazlalığına sahip maddeler, fazladan elektronlarını bağışlayan, indirgeyici maddeler veya anti-oksitleyici maddelerdir.
Bu oksitleyici ve indirgeyici özelliklere bağlı olarak suyun ne kadar temiz veya kirli olduğunu gösteren ORP okumaları; suyu tüketmek, geri dönüştürmek veya suyun cildimize teması için suyumuzun güvenli olması açısından hem çok önemli hem de yaygın ve pratik bir yöntemdir.
ORP seviyelerini izleyerek su arıtma, su tüketimi planlaması yapmak mümkündür. Mesela musluk suyu ve şişelenmiş su dahil çoğu su türü, ORP değerleri pozitif olduğu için oksitleyici maddelerdir. Burada aşağıdaki kimya bilgilerine ihtiyacımız var:
Pozitif bir oksidasyon indirgeme potansiyeli okuması, bir maddenin oksitleyici olduğunu gösterir. Okuma ne kadar yüksekse, o kadar oksitleyici olur. Bu nedenle, ORP okuması +400 mV olan bir madde, ORP okuması +100 mV olan bir maddeden 4 kat daha oksitleyicidir.
Negatif bir oksidasyon indirgeme potansiyeli okuması, bir maddenin indirgeyici olduğunu gösterir. Okuma ne kadar düşükse, o kadar fazla anti-oksitleyicidir. Bu nedenle, ORP okuması -400 mV olan bir madde, ORP okuması -100 mV olan bir maddeden 4 kat daha fazla anti-oksitleyicidir.
Alkali İyonize Suyun ORP Değeri Nedir?
Alkali iyonize su seçilen pH ayarına ve kullanılan sudaki minerallerin miktarına bağlı olarak, -100 ila -400 mV arası ORP değerine sahip olduğundan ve serbest radikallerin vücut üzerindeki zararlı etkilerini nötralize etmek için ekstra elektron bağışlayabildiğinden anti-oksitleyici bir sudur.
Diğer su türlerinin çoğu, ORP’leri pozitif olduğu için oksitleyici maddelerdir. -550mV’un altındaki değerler insan bünyesi için çok güçlü kabul edilmekte ve bu nedenle de içilmesi tavsiye edilmemektedir.
Suyun ph Değeri Kaç Olmalı?
Günlük tükettiğiniz suyun pH değeri kaç olmalı ve en sağlıklı suyun pH değeri kaç olmalı tam olarak biliyor musunuz? Bunun için öncelikle son yıllarda sık sık bahsi geçen pH kavramından bahsetmemiz gerekir.
Kimyada pH, sulu bir çözeltideki hidrojen iyonlarının konsantrasyonunu ifade eder. Sudaki serbest hidrojen iyonu fazlaysa bu su asidik, hidroksil iyonu fazla ise bu su alkalidir. PH diğer bir açıdan sulu bir çözeltinin asitlik bazlık seviyesini belirtir. PH kavramı bu seviyeyi 0-14 arasında ölçümler. Bir maddenin pH’ı 0’a yaklaştıkça asitlik seviyesi artarken, 14’e yaklaştıkça alkali seviyesi yükselir. Her bir değer 10 kat etki eden logaritmik ifadelerdir. Örneğin ph’ı 4 olan bir maddenin asitliği, pH’ı 5 olan bir maddeden 10 kat daha asidiktir.
21.yy’da zaman kavramının, günlük yaşam aktivitelerinin değişmesi ile tüketim alışkanlıklarımız da değişti. Bazen bizler de bu hızlı yaşam döngüsünü bahane ederek güncel işlerimizin arasında kayboluruz. Bu koşturmaca içerisinde dengesiz beslenme, kaygı gibi durumlar vücudumuzun asit seviyesini artırır bu da iç organlarımıza ekstra yük demektir.
İçilebilir Suyun pH Değeri Kaç Olmalı?
Son zamanlarda yapılan araştırmalarda da iyi suyun ph değeri kaç olmalı sorusuna yanıt aranmıştır. Bu araştırmalarda ideal suyun pH değerinin 6.5 ile 9,5 arasında olması gerektiğinden bahsedilmektedir. Bu aralık dışında bir suyu tüketmenin sağlık açısından bazı riskleri taşıması sebebiyle güvenli olmayacağından da söz edilir. PH’ı 6.5’ten düşük bir suyu tükettiğinizde, bu su boruları aşındıracak derecede yüksek bir toksisiteye sahip yüksek bakır, kurşun gibi metallerin açığa çıkmasına sebep olduğundan, tadında ve kokusunda da gariplik hissedersiniz. Bu durumda merak etiğimiz soru, ideal suyun pH değeri ne olmalı?
Son yıllarda alkali suyun sağlıklı olduğunu savunan görüşler, trendler ortaya çıktı. Alkali su ile ilgili yayılan haberlerde, alkali suyun vücudun asidik koşullarını azaltacağından söz edilmektedir. Bu durumda vücutta asidik ortamın sebep olduğu birçok rahatsızlık tedavi edilebilir veya etkileri azaltılabilir görüşü savunulmaktadır. Suyun pH değeri kaç olmalı sorusu, bilimsel olarak hala araştırılmaya devam etmekle birlikte alkali suyun, yüksek tansiyon, şeker gibi hastalıklara faydalı olduğunu gösteren raporlar da mevcut. Hatta reflü hastalığı için pH’ı 8.8 olan alkali suyun faydalı olacağı ileri sürülmektedir.
Ayrıca bazı araştırmalara göre alkali su, irritabl bağırsak sendromuna iyi gelmektedir. Özellikle pH değeri 8,5 ila 10 arasında olan içme suyunun bu sendroma iyi geleceği söylenmektedir. Fakat alkali nite açısından bu suyu tüketmek güvenli iken, bir yandan yüksek alkalinitenin oluşturacağı cilt sorunlarına dikkat etmek gerekir. Bu durumda içtiğimiz suyun pH değerinin doğru seviyede olması gerektiğini anlıyoruz. Araştırmaların ortak noktasına baktığımızda içtiğimiz suyun pH değeri ne çok asidik ne çok alkali olmalıdır.
İçme suyun pH değeri kaç olmalı sorusuna cevaben, 7.4 diyebiliriz. PH değeri 6.5 ve 9.5 dışında olan suları içmek kişilerin rahatsızlıklarına göre değişkenlik gösteren bir durum olduğundan güvenli olmayabilir. Bu alanda çalışmalar, araştırmalar devam etmektedir.
Ancak sadece suyun ph değeri ne olmalı sorusuna odaklanmak yeterli değildir. İçme suyunun içerisindeki zararlı bakteriler ve kirleticileri yok etmek için atılan dezenfektanların ve klorun, suyun içerisindeki yararlı mineralleri azalttığını unutmamak gerekir. Tabi ki suyun pH değerine dikkat ederek su tüketmeniz sağlığınız açısından faydalı olacaktır ancak sudan tam verim almak için günümüzde hızla yaygınlaşan, tüm dünyada sağlık yönünden kendisini kanıtlamış alkali iyonize su cihazı deneyebilirsiniz.
Alkali su cihazı ile elde edilen alkali iyonize su; yüksek çözünmüş hidrojen içeriği, sürekli artan hastalıklara karşı negatif ORP değeri ile vücudu nötralize ederek birçok rahatsızlığa iyi gelir. Kemikleri güçlendiren, vücuttaki şekeri dengeleyen, kilo kaybını sağlayan, saç dökülmesini engelleyen alkali su bu faydalı sebebiyle son dönemlerde tercih sebebi olmuştur.
Alkali Su Cihazı
Alkali iyonize su cihazı elektromanyetizma kullanarak karbonatı kalsiyum, magnezyum gibi alkali minerallerden süzerek ayrı ayrı boşaltır.
Bugün modern yaşam eğilimleri, 21.yy. dinamiklerine paralel olarak sürekli bir değişim ve ilerleme halindedir. Bu teknoloji çağının sağlık alanında yaptığı en önemli değişim, yaşam sürelerinin uzaması ve batı ürünlerinin tüketiminin artmasıdır.
Bu nedenle yaşam tarzına bağlı hastalıktan mustarip insan sayısı da gün geçtikçe artmaktadır. Buna bağlı olarak yapılan araştırmalarda Dünya Sağlık Örgütü, dünyada 2 milyardan fazla insanın sağlıklı suya ulaşamadığını tahmin etmektedir.
Oysa tüm canlı organizmaların ve organik maddelerin yaşama devam etmesini sağlayan kimyasal reaksiyonlar su ortamında gerçekleşir. Yaşamın kimyası su kimyasıdır.
Ne Tür Su Tüketilmeli?
Tüm dünyada ne tür bir su tüketilmesi gerektiğine dair uzun yıllardır farklı çalışmalar yapılmaktadır. Çünkü susuzluğun giderilmesi ile sudan fayda sağlanması konusu bilimsel açıdan farklılık göstermektedir. Bu sebeple musluk suyuna alternatif olabilecek arıtma, filtreleme gibi yöntemler giderek yaygınlaşmaya başlamıştır. Zaten alkali iyonize su cihazı teknolojisi de bu araştırmalar neticesinde ortaya çıkmıştır.
Bazı araştırmalar, şişelenmiş suyun musluk suyundan daha az güvenilir olacağını öne sürmüştür. Çünkü şişelenmiş sular, PET olarak bilinen 1 numaralı plastikte bekletildiklerinde, bu plastikte bulunan BPA suya sızabilir. BPA’ya maruz kalmanız ise, beyin gelişimi rahatsızlıkları, doğurganlık problemleri, kanser ve kalp rahatsızlıklarına sebep olabilmektedir. Bu nedenle bugün birçok üretici BPA içermeyen plastik su şişeleri satmayı tercih etmektedir.
Şişelenmiş suyun zararlı olabileceği yönündeki iddialardan sonra suyu damıtma işlemleri ve alkali su gibi bilgiler hızla yaygınlaşmıştır. Buna bağlı olarak da alkali iyonize su cihazı talepleri gün geçtikçe artmaktadır.
Alkali Su Nedir?
Arıtma suyu ve alkali suyu kıyaslarsak en temelde ikisinin de bir filtreleme işlemi olduğu görülmektedir. Suyu arıtma işlemi, musluk suyunun kaynatılıp, çıkan su buharının kirli maddelerden arındırılarak tekrar suya dönüştürülmesi işlemidir. Bazı araştırmalara göre bu geleneksel filtre sistemleri suyun içerisindeki atık maddeleri ve ağır metalleri elemine ederken, suyu büyük ölçüde faydalı minerallerden de yoksun bırakırlar. Fakat alkali iyonize su cihazı, suyu filtrelerken kalsiyum, magnezyum gibi mineralleri suya geri kazandırır.
Alkali suyun faydalarından bahsetmek için pH kavramından da bahsetmek gerekir. Bir çözeltinin asitliği veya alkaliliği, pH olarak bilinen bir değer cinsinden ölçülür. PH’ı 7’den küçük olan maddeler asidiktir ve asitli su insanların tüketimi için uygun değildir.
Normal içme suyunun pH seviyesi 7 iken, alkali suyun pH seviyesi 7’den daha yüksektir, yani daha az asidiktir. Böylece alkali su tüketildiğinde vücuttaki çevre kirliliklerinin ve dengesiz beslenmenin sebep olduğu asitlik nötralize olur ve arıtma suyun neden olabileceği elektrolit dengesizlikleri de yaşanmaz. Alkali su ise içilebilir olması ve gastrointestinal problemler, hipertansiyon, diyabet ve kanser tedavisinde faydalı olduğu için tavsiye edilmektedir.
Alkali suyun faydalarından bir diğeri de yoğun fiziksel dönemlerde özellikle sporcuların önemsediği hidrasyon konusudur. İyonize alkali su yoğun fiziksel dönemlerde hidrasyonu arttırdığı bilinmektedir.
Alkali Su ve Alkali İyonize Su Farkı
Alkali su ve alkali iyonize su aynı değildir. İyonize su, normal alkali suya kıyasla antioksidanlar için daha yüksek bir potansiyele sahiptir. Bunların arasındaki farkı daha detaylı anlamak için kimyada kullanılan alkalinite ve pH kavramlarının aynı şey olmadığını bilmemiz gerekir.
Peki alkali iyonize su nedir?
Alkalinite, suyun asitleri nötralize etme yeteneğini ölçer. PH ise suyun pozitif yüklü Hidrojen (H+) iyonlarını çekme potansiyelini ifade eder. Burada bilinmesi gereken bir kavramda suyun iyonizasyonudur.
İyonlaştırılmış su, elektronik işlemden geçirilerek üretilen sudur. Su pozitif ve negatif elektrotlardan geçerken, sudaki mineraller iyonlaştırılır, pozitif ve negatif iyonlar üretilir. Bu (alkalik ve asidik) iki su eşzamanlı olarak iyonlaştırma sürecinde üretilir ve iki farklı musluk yoluyla dışarı atılır.
İyonize alkali sudaki mineraller – çoğunlukla kalsiyum, magnezyum ve potasyum – iyonizasyon sürecinden elektron kazanır. Bu süreç suyu antioksidan yapan şeydir. PH’ı 7’den büyük olan herhangi bir su alkalidir, ancak bu suyun iyonize suya kıyasla daha az sağlık yararı vardır. Bu nedenle alkali su iyonizeri cihazları önerilmektedir.
Alkali iyonize su arıtma cihazı ilk olarak Japonya’da geliştirilmiştir. Bugün sürekli artan hastalıklara karşı negatif ORP değeri, yüksek çözünmüş hidrojen içeriği, alkali pH gibi özellikleri ile alkali iyonize su önerilmektedir. Çünkü iyonize alkali su, vücuttaki asidik elementler dengeler, nötralize ederek asidik atıkların dışarı atılmasına yardımcı olur.
Böylece kemikleri güçlendirir, vücuttaki şeker seviyesini dengeler, vücut ağırlığını azaltır, saç dökülmesini engeller. Bunlar ve daha birçok faydaları nedeniyle günümüzde alkali iyonize su oldukça faydalıdır ve önerilmektedir.
İyonize Alkali Su Cihazı
Günlük su alkali mineraller ve karbonat karışımıdır. Alkali iyonize su cihazı elektromanyetizma kullanarak karbonatı kalsiyum, magnezyum gibi alkali minerallerden süzerek ayrı ayrı boşaltır. Bu alkali mineraller, bir kez karbonattan kurtulduğunda, antioksidan potansiyeli ve (asitle savaşan) alkalinite kazanır.
İyonize su alkali ve asidik olmak üzere iki şekilde gelir. Her türün farklı faydaları vardır ve çeşitli alanlarda kullanılabilir. İyonlaştırıcılar, alkali ve asidik suyu üretmek için güç ve titanyum plakaların bir kombinasyonunu kullanır.
Alkali iyonize su cihazı günlük suyu antioksidan bakımından zengin bir suya dönüştüren gerçekten akıllı ve güçlü bir makinedir. Tüm dünyaya kendini tanıtmış olan ve sağlık yönünden kendisini kanıtlamış bu cihazları almanız doğal ve kaliteli suyu uygun fiyatta tüketmenizi sağlar.
İyonizer Nedir?
İyonizer nedir diye merak ettiğinizde karşınıza birkaç çeşit iyonizer çıkacaktır. Bizler bu yazımızda uzmanlığımız gereği su iyonizeri/su iyonlaştırıcısı üzerinde duracağız. Günümüzde iyonizer teknolojisi ile içme suyu daha sağlıklı, vücuda daha faydalı hale getirilmektedir.
İyonizer cihazının gerçekleştirdiği su iyonizasyonu / su elektrolizi işlemi, suda bulunan oksijen ve hidrojeni ayıran bir alkali ve asidik mineral konsantrasyonu üretme yöntemidir. Üretilen alkali su, tüketim için antioksidan ve elektronca zengin bir ortam sunarken, asidik su, harici kullanım için antibakteriyel ve temizleyici görevi gören oksitleyici su sağlar. Böylece suyun yapısı moleküler düzeyde değişerek antioksidan bakımından zengin su haline gelir.
İyonizer cihazın oluşturduğu alkali suyun savunucuları, alkali su tüketiminin çeşitli sağlık yararlarından söz etmektedir. Henüz hayvanlar üzerinde tespit edilen bazı yararlar kanıtlanmış olmakla birlikte, araştırılmaya devam etmekte olan bir konudur.
İyonizer Nasıl Çalışır?
İyonizer oldukça basit işlemlere sahiptir; çalışma adımlarını maddeledikten sonra bu adımları detayları ile açıklayacağız.
Su, tat ve koku, kozmetik ve sağlık yararı gibi farklı amaçlar için filtrelenir.
Su, iyonlaştırıcı tarafından ikiye bölünür.
Ortaya çıkan sular ya alkali iyonize su ya da asidik oksitlenmiş su olacaktır.
Adım 1: Arıtmak istediğimiz su, dahili su filtresinden geçer:
Musluktan gelen su, doğrudan iyonizer arkasındaki giriş borusuna gider. Su, içeri girdikten sonra yerleşik su filtresinden geçer. İyonizer mümkün olduğunda çok kirleticiyi ortadan kaldıracaktır ama asıl amacı suyun saflığı değildir; iyonizerin tam verimli olması için suda bazı safsızlıkların kalması normaldir.
Adım 2: Su, elektroliz sürecine girer:
Su daha sonra iyonizerdeki “plakaların” üzerinden geçer. Plakalar iyonizerin en akıllı parçalarıdır. Su, içinden geçen çok özel bir düşük voltajlı elektrik akımına sahip bu bölüme girdiğinde, içindeki çözünür minerallerin, ağır metallerin ve diğer safsızlıkların ya pozitif bir ‘kutup’ ya da bir negatif ‘kutup’ tarafından çekilmesine neden olacaktır.
Adım 3: Alkali ve asidik su, suyu negatif iyonlara ve pozitif iyonlara ayıran elektrotların iyonizasyonu yoluyla oluşturulur.
Bu işlemde su, H+ (asidik su) ve OH- (alkali su) olarak ayrılır. Bu elektroliz ayrıca size alkali sudaki büyük antioksidan içeriği vermekten ve suyun mikro kümelenmesinden sorumludur.
İyonizerden gelen alkali su, içmeniz tavsiye edilen sudur; asidik su ise bitkiler ve dezenfeksiyon için kullanılabilir.
İyonizer Faydaları
İyonizer aracılığı ile ede edilen alkali iyonize suyun olası sağlık yararları şunları içerir:
Alkali su içme suyuna göre daha fazla rehidrasyona yardımcı olan küçük moleküllerden oluştuğu için, normal suya kıyasla daha fazla nemlendirme özelliklerine sahiptir. Bu da düzenli spor yapan ve daha fazla su tüketmeye ihtiyacı olan insanlar için faydalı olabilir.
Bağışıklık sisteminin etkinliğini artırır; zayıf beslenme, stres ve çevresel toksinlerin neden olduğu vücuttaki asitliği nötralize etmeye yardımcı olabilir, böylece enfeksiyon ve hastalık riskleri azalabilir.
İyonizer, sudaki yararlı mineralleri koruduğu için magnezyum ve kalsiyum açısından zengin alkali su üretir bu da kemik sağlığı ve osteoporozu önlemeye yardımcı olabilir.
Alkali sudaki güçlü antioksidanların varlığı, vücutta hücreye zarar veren serbest radikallerin büyümesini önlemeye yardımcı olur. Çalışmalar, alkali su içmenin hastalarda yüksek tansiyon ve yüksek kan şekeri düzeylerini düşürmeye yardımcı olabileceğini göstermiştir.
Alkali su içmenin en önemli faydalarından biri mide ve gastrointestinal sistemdeki aşırı asidik içeriği azaltarak vücuttaki asitliği nötralize etmesidir. Alkali su, midedeki asitleri nötralize etme yeteneği nedeniyle, mide asiditesi ve ishal gibi mide-bağırsak sorunlarının tedavisi için iyi bir seçimdir.
Alkali Su Ne İşe Yarar?
Alkali su ne işe yarıyor sorusu hala üzerinde araştırmalar yapılan bir tartışma konusudur. Yapılan bilimsel araştırma kanıtları yetersiz olmasına rağmen, alkali su savunucularının inandığı ve hayvanlar üzerinde sonuçlanan sağlık yararları vardır. Bunları sizler için başlıklar halinde listeledik.
Reflü Rahatsızlığını Azaltır
Midemizin pH değeri yemek yiyene kadar nötrdür. Yemek yiyince mide, sindirim işlemi için asit salgılamaya başlar. Reflü rahatsızlığı ise bu asidin yemek borusuna yani geri doğru yükselmesinden kaynaklanır. Çalışmalar, alkali su içmenin asit tamponlama yetenekleri sağlayabildiğini ve reflü hastalığından şikayetçi olanlar için terapötik faydalar sunduğunu göstermiştir.
Bununla birlikte 2012’de yapılan bir araştırma, pH değeri 7’den büyük yani 8,8 civarı olan alkali su içmenin asit geri akışına neden olan pepsini devre dışı bırakmaya yardımcı olabileceğini buldu.
Bağırsak Sağlığını İyileştirir
Günümüz beslenme alışkanlıklarında bağırsaklarımızda besin emilimini zorlaştıran asidik etkiler oldukça fazladır. Bu durum bağırsak florasını bozar. Alkali suyun bağırsakta faydalı bakterilerin sayısını artırarak sindirim sistemine destek olduğu düşünülmektedir. Yararlı bakteriler çoğaldıkça, bağırsaklardaki iltihaplanma azalmaya başlar; gaz, kabızlık ve ishal gibi sindirim semptomları hafiflemeye başlar.
Metabolizmayı Hızlandırır
Metabolizma vücudumuzun kalori yakma ve yağ yakma hızına denir. Sindirim sistemi düzgün çalıştığında yiyecekler iyi sindirilir ve metabolizma iyi çalışır fakat sindirim sistemi yavaş çalıştığında vücut enerjiyi etkili bir şekilde kullanamaz.
Alkali su, musluk suyundan daha küçük moleküllere sahip olduğu için vücudun suyu emmesini kolaylaştırır ve vücuttaki hidrasyonu artırır. Alkali su bu yüksek hidrasyon özelliği ile kişinin metabolizma hızını artırır.
Kilo Kaybına Yardımcı Olur
Alkali su zayıflatır mı diye de merak edilen bir konu vardır. Hayvanlar üzerinde yapılan bir çalışmada, alkali su tüketen sıçanların sonunda daha düşük vücut ağırlıklarına sahip oldukları bulundu. En düşük vücut ağırlığına sahip sıçan, en yüksek pH değerine maruz kalan sıçandı.
Diğer çalışmalarda da alkali su takviyesinin, yukarıda bahsettiğimiz metabolizma hızını artırma sebebinden dolayı kişinin vücut ağırlığı üzerinde olumlu etkiler gösterebileceğini belirtmektedir.
Diyabet Tedavisine Yardımcı Olur
Alkali su ne işe yarar sorusunun bir diğer cevabı da kan şekeri konusudur. Kore’de hayvanlar üzerinde yapılan bir araştırmaya göre alkali su kan şekerini düşürebilir ve genelde diyabet rahatsızlığı ile ilişkili olan yüksek kolesterolü de tedavi edebilir. Başka bir çalışma, alkali suyun diyabet hastalarında kan viskozitesini iyileştirebileceğini ve bunun da genel sağlıklarını iyileştirebileceğini belirtiyor.
Kemik Sağlığını Artırır
Vücudumuzun yükselen asit seviyesini dengelemezsek zamanla kemiklerimiz zayıflayabilir ve kırık riski artabilir. Alkali su pH değerinin yüksek olması sebebiyle asit seviyesini düşüreceği için bu riskleri azaltabilir. Bazı araştırmalarda, bir bütün olarak alkali suyun ve hatta alkali ile ilgili yapılacak tüm diyetlerin kemik sağlığına fayda sağlayabileceğini bulunmuştur. Ayrıca alkali su tüketen deneklerde daha az kemik yıkımı yaşadıkları da bulunmuştur.
Kanser Tedavisine Yardımcı Olur
Bazı kaynaklara göre kanser hücreleri asidik ortamda gelişmektedir ve alkali su asitliği nötralize edebildiğinden yani vücudun pH dengesini sağlayarak kanser tedavisine yardımcı olabilir. Bazı uzmanlar, kanser hastalarının alkali su içeren alkali bir diyet izlemesini önerebilir. Birkaç çalışma ayrıca alkali bir ortamın bazı kemoterapi ilaçlarını daha etkili ve daha az zararlı hale getirebileceğini belirtirken, diğer araştırmalar da alkali bir diyetin kanserin başlıca nedenlerinden biri olan iltihabı azaltmaya yardımcı olabileceğini söylemektedir.
Alkali suyun faydaları konusunu kesinleştirmek için daha çok bilimsel araştırmaya ihtiyaç olduğunu da belirtelim. Her şeyde olduğu gibi alkali su tüketimi konusunu abartmaktan kaçınılmalı, sağlık uzmanınızdan destek alarak alkali su tüketmelisiniz.