Su ve Çevre Sağlığı, Su ve Sağlık

EPA, ABD’deki İçme Sularında Bulunan Zehirli Kimyasal Trikloretilen (TCE) için Yasak Öneriyor

EPA, ABD'deki İçme Sularında Bulunan Zehirli Kimyasal Trikloretilen (TCE) için Yasak Öneriyor

Hiç kıyafetlerinizi kuru temizletme yaptırdınız mı? Belki halılarınızda ticari leke çıkarıcılar kullandınız ya da arıtılmamış su tükettiniz. Eğer cevabınız evet ise, muhtemelen trikloretilen (TCE) ile karşılaşmışsınızdır.

Trikloretilen kelimesi kulağa yabancı bir dildeki bir kelime gibi gelebilir, ancak aslında leke çıkarıcılar, yağ çözücüler, temizlik maddeleri ve birçok tüketici ve sanayi ürününde yaygın olarak kullanılan son derece toksik bir kimyasaldır. Birçok sağlık sorunuyla ilişkili olmasına rağmen, EPA, ABD’de her yıl 250 milyon pound TCE üretildiğini ve bunun büyük bir kısmının içme sularına karıştığını tespit etti.

Şimdi, EPA bu kimyasalın kullanımını düzenleme tartışmasına son vermek amacıyla TCE’nin kaynağında yasaklanmasını öneriyor. Bu öneriyi daha derinlemesine incelemeden önce, trikloretilenin ne olduğunu, nasıl içme suyuna karıştığını, sağlık üzerindeki etkilerini ve bilmeniz gereken her şeyi kısaca konuşalım.

Trikloretilen (TCE) Nedir?

Trikloretilen (TCE), hafif tatlı bir kloroform benzeri kokusu ve yakıcı bir tadı olan renksiz, yanıcı olmayan bir sıvıdır. Uçucu organik bileşikler (VOC) grubuna ait olan TCE, sıvı halden buhar (veya gaz) haline hızla geçebilen bir kimyasaldır. Bu nedenle, musluğu açtığınızda veya bir su çıkışını kullandığınızda, TCE havaya salınabilir ve maruz kalma riskini artırabilir.

TCE İçme Suyuna Nasıl Karışır?

New York Times‘ın haberine göre, TCE Amerika Birleşik Devletleri genelinde içme sularında tespit edilmiştir. Peki, bu kimyasal oraya nasıl ulaşıyor?

1920’lerden beri TCE, çeşitli endüstrilerde en yaygın kullanılan çözücüler arasında yer alır. Üreticiler, özellikle metaller için bir temizleyici ve yağ çözücü olarak kullanmıştır. TCE ayrıca boyalarda, sızdırmazlık maddelerinde, kaplamalarda ve fren temizleyicileri gibi otomotiv ürünlerinde bulunur. Soğutucu üreticileri de TCE kullanmaktadır. Ancak bu ürünlerin üretiminde kullanılan sanayi süreçleri genellikle TCE’nin çevreye salınmasına neden olur ve sonuçta bu kimyasal havada ve yakındaki su kaynaklarında birikir.

Havaya salınan TCE’nin büyük bir kısmı, metal temizleme ve otomobil üretimi gibi TCE ile ilgili işlemlerden gelir. Dahası, birçok üretici atıklarını doğrudan yüzey sularına veya çöp sahalarına boşaltır. Bu da TCE’nin yeraltı sularına, nehir ve rezervuarlara sızmasına yol açar. Su sağlayıcınız TCE’yi sudan çıkarmazsa veya bir su arıtma sisteminiz yoksa, TCE içme suyu kaynağınıza kolayca karışabilir ve yutulması, solunması veya cilt yoluyla emilmesi durumunda çeşitli sağlık sorunlarına neden olabilir.

TCE’yi İçme Suyunda Bu Kadar Zehirli Yapan Nedir?

TCE’nin tatlı kokusu ve tadı sizi yanıltmasın; bu kimyasal son derece toksiktir (maruz kalma miktarına ve süresine bağlı olarak). Genellikle, konsantrasyon ne kadar yüksek ve maruz kalma süresi ne kadar uzun olursa, sağlık riski o kadar artar.

TCE’nin Sağlık Üzerindeki Olası Etkileri

  1. Kanser Riskinde Artış:
    TCE, karaciğer kanseri, böbrek kanseri ve non-Hodgkin lenfoma dahil olmak üzere kansere yakalanma riskini artıran bir insan karsinojeni olarak bilinir.
  2. Merkezi Sinir Sistemi Hasarı:
    Araştırmalar, TCE’nin baş ağrısı, mide bulantısı, baş dönmesi, sersemlik ve uyuşukluk gibi alkol etkilerine benzer semptomlara neden olarak merkezi sinir sistemini etkileyebileceğini göstermektedir. Ayrıca yüz sinirlerine zarar verebilir.
  3. Kalp Sağlığına Etkileri:
    Hamileliğin ilk üç ayında TCE’ye maruz kalan annelerde, gelişmekte olan fetüste kalp kusurları ve bağışıklık bozuklukları görülebilir.
  4. Karaciğer Hasarı:
    TCE’ye maruz kalmak, karaciğer hasarıyla ilişkilendirilmiştir.
  5. Böbrek Hasarı:
    Düşük seviyelerde TCE’nin böbrekler üzerinde hemen etkisi olmasa da, uzun süreli maruz kalma, böbreklerin zarar görmesine ve protein ile şekerin kandan idrara sızmasına neden olabilir.
  6. Parkinson Hastalığı:
    TCE’ye maruz kalmanın Parkinson hastalığını tetikleyebileceği düşünülmektedir. Parkinson vakalarının %90’ı genetikle açıklanamasa da TCE maruziyeti bu hastalıkla ilişkilendirilmiştir.
  7. Otoimmün Hastalıklar:
    Kronik TCE maruziyeti, lupus, sistemik skleroz ve otoimmün hepatit gibi otoimmün hastalıklarla ilişkilendirilmiştir.
  8. Diğer Etkiler:
    Yüksek TCE seviyelerine maruz kalan kişilerde ani kalp ritmi değişikliklerinden kaynaklanan ani ölüm ve konsantre TCE çözeltileriyle temas edenlerde cilt problemleri görülmüştür.

EPA’nın Yeniden Değerlendirmesi

TCE’nin sağlık üzerindeki bu etkileri yeterince endişe vericiyken, EPA yakın zamanda TCE’yi yeniden değerlendirmiştir. Bu değerlendirme, TCE’nin daha önce düşünülenden daha güçlü bir toksik etkiye sahip olduğunu, özellikle kansere ve doğum kusurlarına neden olabileceğine dair daha güçlü kanıtlar sunduğunu ortaya koymuştur. Kısa süreli maruziyet bile üreme sağlığı üzerinde risk oluşturabilir.

Bir sonraki bölümde, EPA’nın önerdiği yasağın detaylarını ve bu yasakla içme suyu güvenliği üzerindeki potansiyel etkilerini ele alacağız.

EPA, İçme Sularındaki TCE ile Nasıl Mücadele Etmeyi Planlıyor?

EPA, trikloretilenin (TCE) insan sağlığı için kabul edilemez bir risk oluşturduğunu tespit ettikten sonra, bu kimyasala maruz kalmayı azaltmak için harekete geçti. Zararlı Maddeler Kontrol Yasası (TSCA) kapsamında sunulan öneri, TCE’nin ticari ve tüketici ürünlerinde işlenmesi de dahil olmak üzere çoğu kullanımını sınırlandırmayı amaçlıyor. Ancak EPA, “sınırlı” kullanımların kademeli olarak azaltılacağını ve bazı kritik kullanım durumlarında geçici muafiyetler tanınabileceğini belirtiyor.

EPA, TCE için daha güvenli alternatiflerin mevcut olduğunu ve önerilen yasağın, TCE’nin toprak ve içme suyunu kirletmesini önleyeceğini düşünüyor.

Yasak Ne Zaman Yürürlüğe Girecek?

Önerilen yasağın, tüketici ürünleri ve çoğu ticari kullanım için bir yıl içinde yürürlüğe girmesi bekleniyor. Ancak, TCE’nin kalan “sınırlı” ticari ve endüstriyel kullanımları, işçi koruma standartlarına sıkı bir şekilde uyularak daha uzun bir süre içinde aşamalı olarak kaldırılacak.

Dikkate değer bir örnek, Minnesota’nın ABD’de TCE’yi yasaklayan ilk eyalet olmasıdır. Bu yasak, 1 Haziran 2023‘te tamamen yürürlüğe girdi. Öncesinde, eyalet yetkilileri, TCE kullanan 130’dan fazla şirket ve tesis tespit etmişti. Yasağın ardından, eyalet TCE kullanımını neredeyse tamamen ortadan kaldırdı ve yalnızca üç araştırma ve geliştirme tesisi için sınırlı kullanım izni verdi.

TCE’nin Yasaklanması Neden Bu Kadar Uzun Sürdü?

Bilim insanları 1960’lardan beri TCE’nin insan sağlığına zarar verebileceğinden şüpheleniyordu. EPA da bu riski biliyordu. Peki, TCE neden onlarca yıl boyunca düzenlenmedi?

CNN’e göre, EPA’nın TCE ve diğer kimyasallar üzerinde sınırlı düzenleyici yetkisi vardı. Bu durum, 2016 Frank R. Lautenberg Kimyasal Güvenlik Yasası ile değişti. Bu yeni yasa, EPA’ya kimyasalları düzenleme konusunda daha fazla yetki verdi, ancak her kimyasalın değerlendirilmesi ve düzenlenmesi zaman aldı.

Ayrıca, kimya endüstrisi yıllardır TCE düzenlemelerine karşı lobi yaptı. Bu endüstri, TCE’nin belirli uygulamalar için gerekli olduğunu ve uygulanabilir alternatiflerin bulunmadığını iddia etti. Ayrıca, TCE’nin sağlık üzerindeki etkilerine dair EPA’nın bilimsel bulgularını “yanlış” olarak nitelendirerek itiraz etti.

EPA’nın Önerilen TCE Kısıtlamalarına Tepkiler

EPA’nın TCE yasağı önerisi, farklı paydaşlardan karma tepkiler aldı. Çevre grupları, özellikle Environmental Defense Fund ve Earthjustice, bu öneriyi memnuniyetle karşıladı. Environmental Working Group’un hükümetle ilişkiler bölümünü yöneten Scott Faber, duyurunun “geçmişten tarihi bir kopuş” olduğunu ifade etti.

Ancak, American Chemistry Council (ACC), önerilen yasakla ilgili endişelerini dile getirdi. ACC, TCE’nin ambalajlama, formülasyon ve çözücü olarak kullanımı gibi önemli uygulamaları olduğunu ve önerilen düzenlemenin temel bilimle tutarsız olduğunu savundu.

EPA’nın önerdiği TCE yasağı, çevre koruma ve halk sağlığı açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Ancak, endüstriyel direnç ve bilimsel tartışmalar, bu düzenlemenin hayata geçirilmesini daha karmaşık hale getiriyor. EPA’nın bu yasağı uygulamaya koyması, uzun süredir devam eden bir halk sağlığı tehdidine karşı önemli bir mücadeleyi temsil ediyor.

İçme Suyunda TCE İçin Güvenli Bir Seviye Var mı?

EPA’nın içme suyundaki TCE için maksimum kirletici düzey hedefi (MCLG) sıfırdır. Yani ideal olarak içme suyunda hiçbir TCE bulunmamalıdır, çünkü bu kimyasalın sağlık riskleri oldukça yüksektir. Ancak 1987 yılında EPA, içme suyunda TCE için maksimum kirletici düzeyi (MCL) olarak 0.005 miligram/litre (0.005 mg/L) veya 5 milyar parçacık (ppb) olarak belirlemiştir.

EWG’nin Değerlendirmesi

Environmental Working Group (EWG), bu standardın artık geçerli olmadığını ve kanser ve diğer sağlık etkilerine, özellikle gelişmekte olan fetüsler üzerinde tam koruma sağlamadığını savunuyor. Bu nedenle EWG, içme suyundaki TCE için EPA’nın 5 ppb limitinden 10 kat daha düşük bir sınır olan 0.4 ppb’lik bir sağlık rehberliği geliştirmiştir.

Eyaletler Arasındaki Farklılıklar

ABD eyaletleri, içme suyundaki TCE için farklı standartlara sahip olabilir. Örneğin:

  • Florida, içme suyu standardını 3 ppb olarak belirlemiştir.
  • Çoğu eyalet ise EPA’nın 5 ppb yönergelerine bağlı kalmaktadır.

Tanımlar

  • MCLG (Maksimum Kirletici Düzey Hedefi): İçme suyundaki belirli bir kirleticinin izin verilen en düşük seviyesi; bu seviyede sağlığa bilinen veya beklenen bir risk yoktur. Bu değer, her kirletici için bir güvenlik sınırı olarak kabul edilir.
  • MCL (Maksimum Kirletici Düzey): EPA’nın içme suyunda izin verdiği en yüksek kirletici seviyesi.

İçme Suyumda TCE Olduğunu Nasıl Anlarım?

Musluğunuzdan alınan bir su numunesini sertifikalı bir laboratuvarda test ettirerek TCE seviyesini belirleyebilirsiniz. Su test kitleri, TCE’nin yanı sıra şu kirleticileri de tespit edebilir:

  • Sanayi kimyasalları,
  • Kanserojen bileşikler,
  • Bakteriler,
  • Ağır metaller,
  • Mineraller, anyonlar ve radyoaktif elementler.

Eğer suyunuz bir özel kuyudan geliyorsa, suyunuzu yılda en az iki kez VOC (uçucu organik bileşikler) için test ettirmelisiniz. VOC’ler her zaman belirgin bir kokuya, tada veya renge sahip olmadığından, suyunuzu test etmeden yüksek seviyelerde TCE ve diğer VOC’leri tüketiyor olabilirsiniz.

TCE ile Maruz Kalma Yolları

TCE’ye yalnızca içme suyu yoluyla değil, evinizde soluduğunuz hava yoluyla da maruz kalabilirsiniz. TCE, şu yollarla havaya salınabilir:

  • Bulaşık ve çamaşır makineleri gibi su kullanan cihazlar,
  • Duş ve banyo sırasında oluşan buharlar.

Ayrıca, duş veya banyo sırasında cildinizden emilerek de TCE’ye maruz kalabilirsiniz.

TCE’nin içme suyunda sıfır düzeyde olması en güvenli seçenektir. Suyunuzun güvenliğini sağlamak için düzenli testler yapmalı ve gerekirse arıtma sistemlerinden yararlanmalısınız.

İçme Suyum TCE İçeriyor. Nasıl Temizlerim?

İçme suyundaki TCE ve diğer uçucu organik bileşikler (VOC) için en etkili savunma yöntemi, aktif karbon su filtreleri kullanmaktır. Su, filtreden geçerken karbon yüzeyinin geniş gözenekleri TCE moleküllerini çeker ve tutar. Bu süreçte yalnızca su molekülleri geçiş yapabilir.

Aktif Karbon Filtreler ve TCE Temizleme

Aktif karbon filtreler, farklı şekil ve boyutlarda gelir. Bu filtreler, şu şekillerde kullanılabilir:

  • Lavabonun altına monte edilen filtreler,
  • Tezgâh üstü filtreler,
  • Tüm ev sistemi olarak kurulan filtreler.

En iyi seçenek, duş, banyo, yemek pişirme, bulaşık yıkama ve diğer kullanım alanlarından gelen TCE maruziyetini azaltmak için tüm ev su filtresi sistemi kurmaktır. Ayrıca, doğru havalandırma, evdeki su kaynaklarından buharlaşabilecek TCE miktarını azaltmaya yardımcı olabilir.

Sonuçlar

On yıllarca süren gecikmelerin ardından, EPA, birçok tüketici ürününde ve endüstriyel süreçte kullanılan toksik bir kimyasal solvent olan Trikloretilen (TCE) için bir yasak önerisi sundu. Çeşitli araştırmalar, TCE’nin şu sağlık sorunlarıyla ilişkili olduğunu ortaya koymuştur:

  • Kanser,
  • Ani ölümler,
  • Kalp problemleri,
  • Karaciğer ve böbrek hasarı,
  • Parkinson hastalığı.

Yeni öneriye göre EPA, TCE’nin çoğu kullanımını bir yıl içinde yasaklamayı planlıyor. Bu yasağın, çevrede ve dolayısıyla içme suyunda TCE miktarını azaltacağı öngörülüyor. Ancak, bu yasağın uygulanma sürecini beklerken, TCE kontaminasyonundan korunmak için bireysel önlemler almanız önemlidir.

İlk adım olarak, suyunuzun TCE ile kirlenip kirlenmediğini belirlemek için testler yapabilirsiniz. Eğer kirli olduğu tespit edilirse, su kaynağınızı TCE ve diğer toksik kimyasallardan arındırmak için tüm ev tipi aktif karbon filtre kurmayı düşünmelisiniz. Bu, içme suyunuzu güvenli ve sağlıklı hale getirmenin en etkili yollarından biridir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir